top of page

Güçlü Müttefikler : Gökalp Bahçeli

  • 17 Ağu
  • 3 dakikada okunur

ree

Gökalp Bahçeli, uyku çözümleri konusunda uzmanlaşmış, küresel ölçekte önde gelen Türk markası Yatsan’ın CEO’sudur. Mühendislik alanındaki geçmişi ve bilgi teknolojileri sektöründe edindiği kapsamlı deneyimle birlikte, yatak endüstrisine geçiş yaparak uyku kalitesini artırmaya ve iyi yaşamı teşvik etmeye odaklanmıştır.


Liderliğinde Yatsan, teknolojiyi uyku ürünleriyle entegre etme konusunda öncülük etmiş; bireylerin uyku kalitesini artırmayı hedefleyen bir marka haline gelmiştir. Bahçeli aynı zamanda 1001 Gece Uykuları adlı podcast serisinin sunmakta ve bu programda uykunun önemi ile sağlığa ve iyi oluş haline etkisini ele almaktadır.


Profesyonel çalışmaları ve başarılarının yanı sıra Bahçeli, "İyi Uyu, İyi Hisset" (Sleep Well, Feel Well) webinarlarına da liderlik etmektedir. Bu gönüllü oturumlar aracılığıyla çalışanların iyi oluşunu desteklemekte ve hem işyerinde hem de yaşamda dinlenme, iyileşme ve genel sağlığı önceliklendiren bir kültürün savunuculuğunu yapmaktadır.


Müttefiklik ve Kapsayıcılık için Taahhüt


Benim için kapsayıcı bir kültür, herkesin kendisi olabildiği, fikirlerini özgürce paylaşabildiği ve değerli hissedebildiği bir ortam yaratmak demektir. Hem kişisel hem de profesyonel hayatımda, insanların oldukları gibi kabul edildiği bir dünya hayal ediyorum. Gerçek başarının, herkesin aidiyet duygusu hissettiği bir topluluk yaratmakla başladığına inanıyorum. Liderler olarak en önemli rolümüz, çalışanlarımız için sorumluluk hissetmek, herkese eşit davranmak ve herkes için aynı fırsatları sağlamaktır. Genellikle herkesin uymasını beklediği bir dizi standart olarak tanımlanan “kurumsal kültür,” nihayetinde herkesin aynı fırsatlara sahip olduğu bir ortam yaratmakla ilgilidir. Bu, tutarlılıkla ve açıkça tanımlanmış süreçler aracılığıyla bir güvenlik duygusu sağlamakla ilgilidir; böylece kimse geride kalmış hissetmez. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık bağlamında müttefik olmak, eşit fırsatları, tanımlı süreçleri ve adil değerlendirmeleri desteklemek anlamına gelir.


Kişisel Gelişimde Müttefikliğin Rolü


Kariyerim boyunca birçok farklı insanla çalıştım ve gerçek müttefikliğin sadece sessizce başkalarını desteklemekten ibaret olmadığını, gerektiğinde sesini yükseltmeyi de gerektirdiğini öğrendim. Yıllar içinde, kendi önyargılarımı daha fazla sorgulamaya ve başkalarının hikâyelerini dinlemeye daha çok zaman ayırdım. İş yerinde başarının, farklı bakış açılarını anlayabileceğin bütüncül bir perspektifle durumları değerlendirmekten geçtiğini fark ettim. Farklı fikirleri dinleyebiliyor ve onlara saygıyla yaklaşabiliyorsan, müttefiklik pratiği yapıyorsun demektir. Bu anlayış, benim kendi müttefiklik yaklaşımımın temeli haline geldi. Her yeni bakış açısı yeni bir pencere açar ve her fikirle aynı görüşte olmasan bile, onu dinlemelisin.


Başkalarını Değerli Hissettiren Davranışlar


Başkalarını gerçekten dinlemenin ve onlarla yan yana yürümenin, anlamanın ilk adımı olduğuna inanıyorum. İnsanların yargılanmadan kendilerini ifade edebilecekleri alanlar yaratmak, onların değerli hissetmelerini sağlar. Kendi kişisel yolculuğumda, başarının farklıkları bastırmakla değil, onları birer güç olarak benimsemekle geldiğini öğrendim. İş dünyasının merkezinde birey vardır ve onları anlamak, göründüğü kadar zor değildir. Anahtar, başkalarından ne bekliyorsan onların da genellikle senden aynısını beklediğini bilmektir. Varsayımlarda bulunmak yerine, sadece sor. Birinin fikrini sorduğunda, o kişi duyulmak ister ve bu, kendini değerli hissetmesini sağlamanın ilk adımıdır. İnsanların kendilerini rahatça ifade edebilecekleri bir ortam yaratmak önemlidir. Başkalarının bakış açılarını dinlemek, saygı göstermenin en değerli yollarından biridir.


Kişisel Hayatta Kapsayıcılığı Yansıtmak


Profesyonel hayatımızda benimsediğimiz değerler, kaçınılmaz olarak kişisel hayatımızın her alanını etkiler. Ailemde, arkadaş çevremde ve günlük etkileşimlerimde, başkalarına önyargısız yaklaşmaya gayret ediyorum. Çocuklarıma da birini tanımadan önce etiketlememenin önemini öğretmeye çalışıyor, her bireyin farklılıkları sayesinde özel olduğunu vurguluyorum. Çeşitlilik, benim için bir zenginlik kaynağıdır. Farklı kültürler, bakış açıları ve deneyimler; dünyayı çeşitli açılardan görebilmek için birer fırsattır. Bilmediğini anlamak, görmediğini fark etmek ve yaşamadığın deneyimlerden öğrenmek: işte kapsayıcılığın özü budur. Bu bakış açısı, hem kişisel hayatımı hem de iş yapma biçimimi şekillendirdi.


Müttefiklik ve kapsayıcılıkla ilgili başkalarına verebileceğim en önemli tavsiye şudur: Dinleyin. Gerçek bir müttefik olmak, odadaki en yüksek ses olmakla değil, başkalarını gerçekten duymakla başlar. Farklı bakış açılarını anlamaya çalışmak, değişim sürecinin ilk adımıdır.


Müttefiklik empatiyle başlar. Birini gerçekten anlamıyorsanız, onun müttefiki olamazsınız. Anlamak niyetiyle içtenlikle dinlemek, atabileceğiniz en anlamlı adımdır.


Günlük Hayatta İyi Bir Müttefik Olmak


İyi bir müttefik olmak, başkalarını sadece sözlerle değil, eylemlerle de desteklemek demektir. Her gün küçük adımlar atmaya gayret ediyorum: toplantıda daha sessiz kalabilecek birine söz vermek, farklı bakış açılarını görünür kılmak ya da adaletsizlik karşısında sesimi yükseltmek gibi. Müttefiklik, benim için günlük hayatımızda attığımız küçük ama anlamlı adımların toplamıdır.


Adil olmanın söylemesi kolaydır, ancak uygulamada daha karmaşıktır. Gerçek adalet, tutarlılıkla ilgilidir. İnsanlara kişisel görüşlere göre değil, belirlenmiş süreçlere göre davranmakla alakalıdır.


Kararlar net standartlara dayanarak, kişisel tercihlere göre değil de bu standartlara göre alındığında, insanlar adaletin uygulandığını bilir. Her zaman kolay değildir ancak davranışta tutarlılık, herkese eşit muamele edilmesini sağlar.



Yorumlar


bottom of page